Travma Nedir? Psikanalitik Kurama Göre Travmanın Kökeni ve Sonradan Anlamlandırma
- Bilal Kaya
- 21 Kas
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 22 Kas
Travma kelimesi aslında “yara” anlamına gelir ve tarih boyunca hem fiziksel hem de psikolojik yaralanmaları tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde travma kelimesi, sadece yaşanan acı verici olayı değil, bu olayın kişinin zihninde bıraktığı derin etkiyi ifade eder. Psikanalitik kuram ise travmayı, özellikle çocukluk deneyimleri, anıların yeniden anlamlandırılması ve bilinçdışı süreçler üzerinden açıklar.
Travma Sadece Olay Değildir: O Olayın Sonradan Kazandığı Anlamdır
Psikanalitik kurama göre travma çoğu zaman olayın kendisinden değil, o olayın zihinde daha sonra kazandığı anlamdan kaynaklanır. Freud’un ünlü sonradan anlamlandırma (Nachträglichkeit) kavramı bunu açıklar:
Çocuklukta yaşanan ama o an için anlaşılamayan bir olay,
Yıllar sonra kişinin gelişimsel olarak o olayı anlamlandırabileceği bir dönemde,
Yeniden ortaya çıkar ve travmatik etki yaratır.
Yani travma zaman içinde “kurulur”. Bu nedenle bazı anılar, uzun zaman sonra bile kişinin hayatını etkilemeye devam eder.
Çocukluk Travmaları Neden Bu Kadar Etkili?
Çocuklar yaşadıkları olayları yetişkinler gibi anlamlandıramaz. Bu nedenle bazı deneyimler o anda “travma” gibi görünmese bile, yıllar sonra farklı bir sahneyle ya da bir tetikleyici ile birleştiğinde travmatik hale gelir.
Örneğin: Bir çocuk ebeveyn tartışmasına şahit olduğunda bunun ne anlama geldiğini tam olarak bilmeyebilir. Ancak ergenlikte ilişki, güven, terk edilme gibi kavramlar anlam kazandığında bu erken sahne, güçlü bir duygusal tepkiyle geri dönebilir.
Travma Neden Yeniden Tekrarlar? (Rüya, Flashback, Kabus)
Freud ve Lacan travmanın “tekrar etme” özelliğine dikkat çeker. Zihin travmayı simgeleştiremediğinde, onu çözmeye çalıştıkça tekrarlatır. Bu durum:
tekrar eden rüyalar,
benzer ilişkilerin yaşanması,
kaygı atakları,
tetiklenmelerşeklinde ortaya çıkabilir.
Zihin, travmayı anlamlandırıp yerleştiremediği sürece, onu farklı biçimlerde tekrar eder.
Lacan’a Göre Travma: Gerçeğin Simgeselleşememesi
Lacan travmayı başka bir açıdan tanımlar:Travma, kişinin yaşadığı bir olayın dille, sembollerle, anlamla temsil edilememesi durumunda ortaya çıkar. Yani kişi yaşadığı şeyi ifade edemez, anlamlandıramaz, düzenleyemez.
Bu durumda travmatik olan “olay” değil, o olayın zihinde bir boşluk yaratmasıdır.
Travmanın En Önemli Mekanizması: Eksik Kalan Anlam
Hem Freud hem Lacan, travmanın özünü aynı noktada buluşturur:
👉 Travma, zihnin anlamlandıramadığı bir deneyimdir.👉 Bu anlamlandırma yıllar sonra gerçekleşebilir ve işte o anda travma ortaya çıkar.
Bu nedenle travma terapilerinde (özellikle psikanalitik ve travma odaklı çalışmalarda) amaç:
olayları yeniden yapılandırmak,
geçmiş sahneleri bugünün zihinsel kapasitesiyle anlamlandırmak,
travmatik hafızaya sembolik bir yer açmaktır.
Psikanalitik Kuram Travma yada Neden Etkilidir?
Psikanalitik ve derinlik odaklı kuramın travmanın:
bilinçdışı etkilerini,
ilişkilerde tekrar eden örüntüleri,
tetiklenen duyguları,
geçmiş sahnelerin bugünkü anlamını çözümlemeyi hedefler.
Bu nedenle travmanın uzun vadeli etkilerini çalışmada oldukça etkilidir.
Uzman Psikolog Bilal Kaya ile Psikolojik Destek
Samsun Atakum merkezli ve online olarak travmalar için bireysel psikolojik danışmanlık hizmeti sunuyorum. Kaygı, stres, özgüven ve ilişki sorunları alanında profesyonel destek için:🌐 www.bilalkaya.net📍 Samsun Atakum Psikolog / Online Danışmanlık
Yorumlar